28 Şubat 2011 Pazartesi

2. cemre düştü. Bahar yaklaşıyor



Haydi hayırlı olsun. takvimler yanmış kömür parçası kor anlamına gelen cemrenin ikincisinin suya düştüğünü yazıyordu, 28 şubat 2011 pazar, dün. Cemrenin geçen hafta havaya, bu hafta suya düşmesi ile dün Kayseri'de havalar yazı aratmadı. Kovanların başına gittim. Dijital termometre kovanların olduğu yerde güneş altında 20li dereceleri gösterdi. Bundan cesaret alarak kovanları açıp inceledim. Birinde arılar ön kısıma gelmiş kovanın arka tarafında çıtaları ve kovanı küf kaplamış. Daha önceki haftalarda kovanda belirgin bir nufüs düşüşü hissetmiştim.

Sonuç: Altı açık elek telli dip tahtasına geçilmeli.
Rutubet ve küfe karşı elek telli dip tahtası çok önemli.

Yedek kovanı pürmüzle yaktım hazırladım. Küflenen kovanın çıtalarındaki küflerini silerek yeni kovana aktardım. Küf bu gidişle bu kovanı söndürecekti. Yaptığım bu temizlik inşallah faydalı olur.

1 kg şekeri kaynamış suda eritip limon ile invert yaptım ve poşetle çıtaların üzerine yerleştirdim. Arılara önümüzdeki günlerde yiyecek takviyesi gerekiyor.


Geçen yıl ağustos ayında varroa istilası ile cebelleşen kovana baktım 1-2 çıta arı nüfusu ile günlerini geçiriyor. Hayırlısı olsun.
Bu kovan bir yakınımın bahçesinde idi, her zaman kontrol etmem mümkün değildi.
Ağustos ayı içinde ziyarete gittiğimde kovana baktım ki çalışmıyordu,  içini açtım, kanatsız arılar dolmuş, hiçbir yeni yumurta, kapalı yavru gözü vs. yok. Bazı arılar doğmak üzere kafalarını gömeçlerden çıkarmış gövdesini çıkaramamış, kısaca vaziyeti fenaydı.

Kovanı kendi arılığıma getirdim. O hafta iki kez %85 formik asit yaptım. İlaçlamadan sonra tabanına biriken yüzlerce varoayı temizledim. Her şey güzel. Yavru faaliyeti yeniden başladı. Aradan geçen 20 gün sonra kovanda yine hastalıklı aynı manzara ortaya çıktı. Kanatsız arılar, yavru gözlerinde kafaları çıkan kendi çıkamamış arılar, bir de gömeçlerde çürümüş yavrular. Demekki formik asit mücadelesini tam anlamıyla uygulayamamıştım.

Bunun üzerine 2 kez  bir kaç gün ara ile laktik asit yaptım. Bir taraftan da çürümüş yavrular tedirgin etti. Çok moralim bozuldu. Yavru çürüklüğü hastalığı da mı bulaşmıştı? Bunun üzerine antibiyoytik uygulaması yaptım. Kovan ilginçtir tekrar yumurtlamaya başladı ve yazın 17 çıta nüfüsa sahipken, sonbaharda 4 çıta arı ile kışa girdi.


Sonuç: Varoa mücadelesi kesinlikle sonbaharda yapılmalı, tecrübe ile gördüm. Yazın sonundaki o kötü duruma rağmen Allaha hamdolsun kovanlar hayatta. Allah bereket ve hayırlar versin.

22 Şubat 2011 Salı

İlk yazım

İlk cemrenin havaya düşmesi 20 şubat. Bahar mevsiminin ilk habercisi. Günlük sitemi 20 Şubat tarihinde açtım. Arıcılık maceralarım kundakta başlıyor, dededen kalma bir sevda arıcılık, bilfiil ve sanal biçimde doktorasını yapmaya başlayalı da çok şükür 4 yıl oldu. Katedeceğimiz daha çok yol var, her gün yeni bir şeyler öğreniyor dünkü cahilliğimize gülüyoruz.

İnsan, tabiattaki başkaca herşeyin kendi hizmetine sunulduğu şerefli yaratık....

Tabiattaki herşey insan için çalışıyor, ona hizmet ediyor.

İşte bu alemde; arılar; özverisi, dirayeti, çalışkanlığı, botanikçiliği, ziraatçiliği, aşçılığı ile insanların hayran olduğu canlı. 40 günlük ömrüne rağmen yapması gerekenleri eksiksiz yerine getiriyor.

İlk cemre havaya düştü. 2011 sezonu şimdiden herkese bereketli ve hayırlı olsun.